İzmir, yaklaşık 4 milyon nüfusu ile Türkiye’nin üçüncü büyük şehri, İstanbul’dan sonra ikinci büyük liman kenti ve ulaşım merkezidir. Eski antik kent Smyrna iken, İzmir şimdi dağlarla çevrili körfezin etrafına kurulmuş modern, gelişmiş bir ticaret merkezine dönüşmüştür. Şehir; geniş bulvarları, cam kaplamalı binaları, modern alışveriş merkezleri, 18 yy.dan kalma çarşısı, eski camileri ve kiliseleri ile geleneksel Türkiye’den çok bir Akdeniz Avrupası havası taşımaktadır.
Anadolu’nun en güzel manzaralarının Ege kıyılarından görülebildiğini söyleyen biri abartmış olmaz. Herodotus’un cümleleriyle ifade edersek, Ege kıyıları “dünyadaki en güzel gökyüzü ve en iyi iklime sahiptir”. Körfezler, yarımadalar ve kumsallar bu kıyıların güzelliğini arttırır. Mitolojinin sayısız olayının gerçekleştiği bu bölgenin pek çok yerinde tiyatro, tapınak ve Bodrum, Fethiye, Marmaris, Selçuk ve Bergama gibi antik şehirlere rastlanır.
İzmir’de, Ege kıyılarından gelen hafif meltem sayesinde yazları ılık geçen bir iklim vardır. Birinci Kordon olarak bilinen ve Alsancak vapur iskelesine dek uzanan palmiyelerle bezenmiş deniz kıyısındaki alan yürüyüş için popüler mekanlardandır ve deniz kenarında yer alan pek çok kafe bulunmaktadır. İzmir, aynı zamanda da sahip olduğu Arkeoloji Müzesi, İzmir Devlet Opera ve Balesi, İzmir Senfoni Orkestrası, çeşitli bar ve klupler ile geniş bir kültüre de sahiptir. Kozmopolitan şehir, Haziran-Temmuz aylarında yapılan Uluslararası İzmir Festivali döneminde gerçekleşen çeşitli dans ve müzik etkinlikleri sayesinde daha da canlı hale gelmektedir.